GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
5 Temmuz 2020 Pazar

Ne olacak bu  Devlet’in hali?

Sıkça devleti oluşturan kurumların çöküşünden söz ediyoruz…

Tek adam rejiminde kurumlar normal işlevlerini yerine getirmekten çok uzaklaştılar… Böyle olunca da kamusal normlar ve denetim yerini keyfiliğe ve baskıcılığa bırakıyor… Devleti devlet yapan kurumların ve normların etkisi azaldıkça, keyfilik ve kayırmacılık yükseliyor…

 

***

 

Sanırım bundan iki yıl kadar önceydi... İmar Affı ilanından sonra inşaat ve işgal furyası başlamıştı ya, o sıralar olabilir... Çeşme’de bir mahalle muhtarı hazineye ait bir araziye iş makinelerini sokup, yer açıyor ve araziyi işgal etmeye kalkıyor…

 

Bir grup duyarlı ve çevreci arkadaş da bunun üzerine Kaymakam’a çıkıyorlar. Durumu anlattıklarında, çok çarpıcı bir yanıt alıyorlar:

“Fazla kurcalamamak lazım, arkasında kim bilir kimler vardır…”

 

***

 

İşte bu söz kurum ve kuralların çöküşünün itirafıdır... Yasa dışı bir işgal sırasında bir devlet görevlisi, böyle bir açıklama yaparsa, devletin anlamına tekrar bakmamız gerekir…

 

Bu sözü sokaktaki veya kahvedeki bir kişi söyleyebilir (ki, o da beklenen bir durum değil…) ama devleti temsilen eden bir kamu görevlisi söyleyemez... Söylüyorlar, çünkü kendilerini devletin değil, iktidara hükmeden gücün temsilcisi gibi algılıyorlar bir süredir…

 

***

 

Aynı öğrenilmiş çaresizlik durumu vatandaşlarda da var haliyle. Keyfi yönetimi kanıksamış olanlar az değil. Bu nedenle bunlarla uğraşılmaz anlayışı yaygınlaşıyor…

 

Bir örnek verelim. Çeşme’nin Germiyan sahilinde bir rezidans inşaatı, inşaat yasakları başladığı halde bir saat bile durmadı… Muhtemelen yasalara uygun olmayan ek imalatlar da yapıyorlar ama komşularımızla tanık olduğumuz aleni ihlaller arasında sahilden kepçelerle kum alıp, peyzaj için kullanmalar ve inşaat yasağının başladığı 30 Haziran’dan bu yana her türlü gürültülü imalatın sürmesidir…

 

Bunun üzerine muhtar ve bazı yurttaşlar, jandarma ve zabıtaya haber veriyorlar. Biz de tanık oluyoruz. İnşaat alanına hem jandarma hem de zabıta ekipleri geliyor. Sonucu sorduğumuzda ise, her ikisi de “Biz işlem yaptık ama ceza yazma yetkisi çevre şehircilikte” diyorlar…

 

***

 

İnşaat ve imalatlar ise, sanki jandarma ve zabıta ekipleri oraya, “Kolay gelsin” demeye gelmiş gibi devam ediyor…

Komşularda ortak kanaat, “Bunlar Saray’dan torpilli”, “Bunlara kural işlemez” vb…

 

Kurumları ve kuralları iktidar yozlaştırabilir... Yurttaşlar olarak da bu yozlaşma kabullenildiğinde ise o kurumlar çöker. Şu anda devletin her kademesinde ve kurumunda olduğu gibi…